30 Eylül 2006

teroristlerde çözülme..


güncelleme: Pkk silah bıraktı... Abdullah Öcalan ve DTP’nin yaptığı ateşkes çağrısından sonra PKK-Kongra Gel’in yeni oluşumu KKK (Koma Komalen Kurdistan), 1 Ekim’den geçerli olmak üzere silah bıraktı. haberturk flash haber

* Kürt lider Barzani PKK'nın bürolarının kapatılacağını açıkladı. Bürolar kapatıldı, bazı militanlar da tutuklandı.
* DTP, terör örgütüne 'silahlı mücadeleye son' çağrısı yaptı.
* Plan ABD'ye de aktarıldı. ABD terör için özel temsilci atadı.

PKK'yı bitirmek için uygulamaya konulan ve SABAH'ın duyurduğu "PKK'yı tasfiye planı"nda en son adım İmralı'dan geldi ve PKK'ya "Silah bırak" çağrısı yapıldı.

Sabahın haberi

29 Eylül 2006

Call Me When You're Sober - Acapella - Evanescence

günc.

evanescence new album- the open door mp3 download

Klibin yapım aşamaları:



Parca ile ilgili bu postumuza bakın

bu arkadaş ise karaoke yapmış;



bence başarılı sayılabilir.

Not: youtube videoları belli bir süre sonra silebiliyor, arama yaparak benzer videolara ulaşabilirsiniz.

tırnak rekoru

ABD’li Lee Redmond, toplam uzunluğu 7,51 metre olan el tırnaklarıyla, dünyanın en uzun tırnaklı insanı olarak Guinness Rekorlar Kitabına adını yazdırdı.

Ntvmsnbc haberi

27 Eylül 2006

yer çekimi kanununa muhalifet


- uzayda temizlik ntvmsnbc haber
Uzaya çıkan ilk kadın turist unvanını kazanan ABD’li Anuşeh Ansari, yerçekimsiz ortamda temizlenmenin zorluklarını internet günlüğünde anlatıyor.

- Yer çekimsiz uzayda ameliyat Akşam gazetesi

Fransa'da bugün bir grup cerrah dünyada bir ilke imza atacak. Cerrahlar yerçekimsiz ortam yaratılan bir uçakta üç saatlik yolculuk sırasında gönüllü bir hastanın kolundaki yağ bezesini alacak.

26 Eylül 2006

shakira- hips don't lie animasyon



google video

devlet hastanesinde cocukları değiştirdik.

Türkiye’nin en eski doktorlarından Müeyyet Boratav, yeni yayımlanan anılarında, 60 yıldır sakladığı büyük bir sırrı açıklıyor. Boratav, sürgün olarak gittiği Kozan’da, ölü doğum yapan tanınmış bir ailenin gelininin yatağına, yoksul bir ailenin sağ doğan bebeğini koyduklarını ve böylece çocuğun kaderini değiştirdiklerini söylüyor.

Hürriyetin haberi..

25 Eylül 2006

Coca Cola ?


yorumsuz ...

24 Eylül 2006

angelina ve gözlükleri :)



resim ve haber burada

23 Eylül 2006

ölüm hakkında ilginç gercekler

Amerikan Discover dergisi ölüm ile ilginç bilgiler yayınladı. İşte ölüm hakkında merak edilenler
hurriyet gazetesi
- Bütün ölümlerin temelinde oksijen eksikliği yatar.
- ABD'de gömülen cesetler, toprağa her yıl ortalama 3 milyon litre sıvı bırakıyor.
-
Hİndİstan'dakİ Zerdüştler, cesetleri akbabaların yemesi için açık alana atıyor.
-
19'uncu yüzyılda Mısır'da demiryolu inşaatı yapan şirket, mumyaları lokomotiflere yakıt olarak kullandı. Böyle büyük tasaruf yaptılar.
-
ABD'de insanların yüzde 80'i hastanede ölüyor.

davul yasagı

İSTANBUL’da Üsküdar, Bakırköy gibi birçok belediyenin yaptığı gibi, Adana Büyükşehir Belediyesi de gürültü kirliliğine neden olduğu, otomobil alarmlarını devreye soktuğu gerekçesiyle bu yıl da ramazan boyunca sahurda davul çalınmasını yasakladı. Davul çalma yasağıyla ilgili yazılı açıklama yapan Büyükşehir Belediye Başkanı AKP’li Aytaç Durak, "Geleneklerimize saygılıyız, ancak gürültü kirliliğine de karşıyız. Teknolojik nimetlerden de faydalanmasını bilmeliyiz" dedi
Hurriyet

22 Eylül 2006

usbcell

usb den kendini şarj edebilen piller..

hopbidi


Youtube: bu videonun adresi, engin günaydin videoları, avrupa yakası videoları, yeni sezon videoları, engin gunaydin resmi sitesi

1 ay süreyle her gün 1.5 saat kitap okuma cezasi

Hapis cezası yerine kitap okuma cezasına çarptırılan ilk Türk neler söyledi

Hakim beye bana da herkes gibi ceza verin dedim. Ben
delikanlı adamım dedim, bu cezayı verirseniz herkes benimle
alay eder dedim. Ha evde bulaşık yıkamışsın ha kütüphanede
kitap okumuşsun diyordum kendi kendime. Ama hakim
bey kararını değiştirmedi
...
Aslında okuyor gibi yapıp sayfaları geçistiriyordum. Ama hakimin
okuduğum yerlerden sınav yapabileceğini söylediler, sonra
okumaya başladım. Çok zorlandım, Allah düşmanıma bile böyle
ceza vermesin!
...

21 Eylül 2006

bu sayfa gösterilemiyor .

minik şey köpek



dünyanın en küçük köpegi oldugu idda edilmiş >>

pastalar - olsada yesek

efendim bu da bir sanat olsa gerek, her duruma göre bir pasta yapıyorlar sanırım.

cem yılmazın agzından cocukluğu...


Ben çocukken çok salaktım.
Edip Akbayram'ın ismini Edi zannederdim. Yani o, benim için "Edi Pakbayram"dı.
Ablama, "Nasıl olup da koca bir günü canın sıkılmadan evde oturarak
geçiriyorsun?" demiştim. "Büyüyünce insanın canı sokakta oynamak istemez ki"
cevabını vermişti. Uzunca bir süre büyüyüp büyümediğimi anlamak için kendime,
"Canın sokakta oynamayı istiyor mu?" diye sormuştum.
Annem erkeğin cinsel organını "pipi" kadınınkini "kutu" olarak tanımlamıştı. O
zamanlar TRT'de Cenk Koray'ın sunduğu "Tele Kutu" diye bir yarışma vardı.
Yarışmacılar, "Hayır Cenk Bey, ben kutumu açmak istiyorum" deyince koşarak
odadan kaçardım.

Sabahları kalktığımda aklımın hala yerinde olup olmadığını anlamak için 2+2, 3+4
gibi toplama işlemleri yapardım. Sonuçlar doğru olunca da çok sevinirdim.
Dedemle parka gittiğimiz bir gün TRT'ciler çekim için oradaydı. Beni oynarken
çektiler. Yayın günü bizim aile jeneriğinde gözüktüğüm çocuk programını izlemek
için televizyon başına geçti. Kendimi ekranda görünce, "Beni niye parkta
unuttunuz?" diye gözyaşlarına boğulmuştum.

"Geri vites" kavramım yoktu. Şoför, kolunu koltuğa atıp arkaya doğru bakınca
araba otomatikman geri geri gidiyor zannederdim.
Benden büyük kuzenlerim dondurmacıların dondurma külahlarının sivri kısmıyla
kulaklarını karıştırdığını söylemişti. İnanmıştım. Hala da külahların sivri
kısımlarını yemem. Çöpe atarım.

Babaannem bir gün gelirse sevdiğim dizilerin olmadığı bir gün gelsin istiyordum.

Abimle Karaoğlancılık oynardık. O Karaoğlan olurdu, beni de Bizans askeri
yapardı. Sonra evire çevire döverdi. Çok mühim bir şey yaptığımı sandığım için
canım yansa bile hiç sesimi çıkarmazdım.
Yeşil ve siyah zeytinin ayrı ağaçlarda yetiştiğini sanırdım.
Bulmacalardaki, "Annenin erkek kardeşi" kısmına dayımın beş harfli ismini
sığdırmaya çalışırdım.

Anaokulunda patates baskısı yapmayı öğrenmiştik. O kadar hoşuma gitmişti ki,
evde duvarlara, masa örtülerine filan basmıştım. Ancak sanat merakım annemin
yeni aldığı beyaz eteğe patatesi yapıştırmamla son bulmuştu. Hem gönlünü almak
hem de el koyduğu patateslerime kavuşmak için dahiyane bir fikirle öğretmenimin
yanına gittim. "Annem" yazısını patatese oydurttum. Sevinçle eve gelerek
soyundum. Renkli boyalara batırdığım patatesi vücudumun her tarafına bastım.
Sonra da annemin karşısına geçtim. Beni o halde görünce ağlamaya başlamıştı.

Madonna ile Maradona'yı kardeş zannederdim. Kendi kendime, "Bunların babası ne
şanslı be. Bir çocuğu futbolun kralı, biri müziğin kraliçesi" derdim.
Birinden özür dilediğim zaman Allah'ın bana bir özür vereceğini sanırdım. Sakat
olacağımı düşünüp hemen "dilediğim özrü" geri alırdım.

Kurban Bayramı'nda toplanan derilerden uçak yapıldığını sanırdım. Uçakların dış
yüzeyi bu derilerle kaplandığı için Türk Hava Kurumu'nun topladığını
düşünüyordum. Uçak kaçırma filmlerinde silahla ateş edildiğinde ya da a
patladığında, "Ayyy! Deri delindi!" derdim.

"Gil" diye konuşanları fakir zannederdim.
Annem banyodan çıktıktan sonra babamın söylediği, "Sıhhatler olsun" lafını
"Saatler oldu" diye anlardım. Bunun da, "Banyoda amma çok kaldın" gibi bir şey
demek olduğunu sanıp babamın anneme kızdığını düşünürdüm. Annemin buna karşın
niye sadece, "Sağol" dediğini merak ederdim. "Ne kibar kadın", derdim.

Sizinde var mıydı böyle garip takıntılarınız.Örneğin ben hep Tansu Çiller le Mesut Yılmaz ı karı koca, Dr. olarak anılan herkesi de hastanedeki doktor zannederdim.dahasını anlatamıycam valla çok daha korkuçları vardı.


alıntıdır, dogrulugu yazının kime ait oldugu kimi anlattığı tartışılabilir.
25 yıl önce Papa'yı vurarak gündeme gelen Ağca, şimdi de Papa 16. Benedict'e yazdığı mektupta Türkiye'de vurulacağını ima edip dünyada manşet oldu.

BU İŞLERİ BİLEN BİRİYİM
Ağca Papa'ya gönderdiği mektupta şöyle dedi: "Bu işleri bilen birisi olarak diyorum ki can güvenliğin tehlikede. Sakın Türkiye'ye gelme. Seni karşılayamam, çünkü cezaevindeyim."
Sabah gazetesinin haberi...

20 Eylül 2006


Fındık zamanı projesi.. Fındıktan nelerde yapılırmış buyrun bakın

19 Eylül 2006

Avşar kızı

Tvden devam edelim. Hülya Avşar haberini duymusunuzdur. Benim merak ettiğim 18+ logosuyla haberin özelinile bezenile verilmesi neden.
Haber de denilen; Avşar kızı havuzda, cokda iyi yüzüyor, artistik hareketler yapıyor, yok yaşını belli etmiyor. E başka... Magazin mi bu şimdi... Çok mu lazım bu haber.. Bu haber içinmi pusuya yattın paparazzi kardeş, kime sorsan söler sana Avşar kızının fiziğini... Yok yılın bombası bu haber, o kadar yani...
Bence yılın davası olur bu, magazin tarihine geçer. Başka bir şey olacağıda yok

İnanın gece yatarken bile yatağımın altına bakmadan yatamıyorum. Biri var mı, yok mu ya da kamera var mı diye bakıp, öyle yatıyorum. Beni çekerler diye korkuyorum! Böyle yaşanır mı? Bu görüntülerle ilgili avukatıma talimat verdim, dava açıyorum. Orası benim evimin bahçesi. Her sabah yaptığım gibi o sabah da sporumu yapıp, havuza girdim. Her sabah böyle yarım saat 45 dakika spor yaparım. Ne söyleyebilirim ki, gerçekten bazen bütün bu olaylara ben bile şaşırıyorum. H.A

Rötgencilik mi gazetecilik mi? Hülya Avşar, bu görüntülerle insanların hafızasına " ahlaksız, kötü kadın, müstehcen pozlar veren, basit " kadın gibi lanse ediliyor..
Yani kişilik haklarına tecavüz ediliyor..
Avşar'ın yazlığının yanındaki, Temizel Otel'in üst katından çekilen görüntülere izin veren otel sahipleri de suç işlemişlerdir.
Bu görüntüleri çeken ve yayımlayanlar için TCK ( Türk Ceza Kanunu ) 134-(1), Madde 136, Madde 217'ye göre 2 seneden 4 seneye kadar hapis cezası gerektiren cezalar verilir diyor.
Hülya Avşar hemen ceza ve tazminat davası açmalı. Tazminat kazanacağı paralarını çocuk esirgeme kurumları ve Kızılaya vermeli.
Birileri de gazetecilikle " röntgenciliği " artık ayırt etmeli.


* H.Avşar çıplak yakalandı. NetHaber

pazartesi akşamının ilginç programlarından biride B.U.M ilginç bir program olmuş, geçen haftaya göre deneyler biraz yavan gibi gelsede. Ayrıca farklı birde ikili olmuş sunucular.

Örnegin Dünya'da mavinin tonlarına sahip bir yiyecek (meyve, sebze, yemek) yokmuş. Bunun için biz mavi bir yemegi yemek istemezmişiz. :)

sagir oda

Sagır Oda (?)nın ilk bölümü yayınlandı izleyen var mı?

İSTANBUL BEYKOZ'DA BASILAN HÜCRE EVİNDEN SONRA HİZBULLAH TARAFINDAN ÖLDÜRÜLEN KİŞİLERİN TOPLU MEZARI BULUNDU.Hizbullah'ın inanılmaz vahşeti. Üsküdar'daki korku evine yapılan baskında evin bahçesinden kafalarına çivi çakılmış, bacakları kesilmiş ve telle boğulmuş çıplak on ceset çıkarıldı.
Cesetlerin, elleri göğüs hizasında ve ayakları bağlandıktan sonra iple boğularak öldürüldükleri anlaşıldı.Boyunlarında boğuldukları ipler dahi duran ve cenin pozisyonunda gömülen cesetlerin, örgüt tarafından kaçırılan ve sorgulandıktan sonra öldürülen kişilere ait oldukları açıklandı.






Nazilerin Yahudilerden topladığı altınlar Türkiye'de mi? Bu altınları kimler arıyor, kimler koruyor? Türkiye'nin en büyük holdinginin yükselişinde bu altınların payı var mı? Peki bunlar bulunur ve geri alınırsa ülkenin ekonomisi çöker mi?

18 Eylül 2006

osmanlıca


Hocanın bir kuzusu varmış, pek çok beslermiş. Bir gün yarenleri gelip Hoca, yarın kıyamet kopacakmış, gel bu kuzuyu boğazlayalım ve yiyelim derler. Hoca inanmaz, biri daha gelip böyle söyler, Hoca gerçek sanıp kuzuyu bo?azlar, ondan arkasına alıp bir seyir yerine giderler. Orada ateş yakıp kuzuyu kızartmağa başlar. Bu sırada arkadaşları sırtlarını soyunup çamaşırlarını Hoca'ya bırakırlar, her biri bir yana oynamağa giderler. Hoca bu çamaşırların hepsini ateşe vurup yakar. Bir de bunların karınları acıkıp geldiklerinde görürler ki çamaşırların hepsi yanıp kül olmus. Hocaya bunları kim yaktı? Hoca yarın kıyamet kopacak çamaşırı neyliyeceksiniz demiş.

17 Eylül 2006

papayı istanbulda kim öldürecek? Star

AVRUPA’YI karıştıran tartışmaların odağındaki, ‘Papa’ya Suikast’ kitabı geçtiğimiz Mayıs ayında Güçlü Yayımcılık tarafından çıkarıldı. Yücel Kaya’nın kaleme aldığı romandaki kurguya göre, Papa’nın Fener Patrikhanesi’ni ziyaret etmesi, Vatikan’ın Ortodoksluğu ve ekümenikliği kabul etmesi anlamına geliyor. Vatikan’ın para trafiğini elinde tutan masonik yapılanma, bu trafiğin Fener Rum Patrikhanesi, dolayısıyla da ortodoks dünyasına geçmesinden çekiniyor. Papa’nın ziyareti engelleyemeyince de gazeteci ajanı eliyle Papa’yı Fener Kilisesi’ndeki ayinde öldürtüyor.

PAPA 16. Benedikt’in Kasım ayında Türkiye’ye yapacağı ziyaretten Türklerin Hrıstiyanlığa bakışına ve Vatikan’daki para trafiğine, P2 mason locası ve yasadışı Opus dei’ye kadar ilginç bir tarihsel süreç, ironik ve kurgu tadında yazılmış. ‘Da Vinci Şifresi’ gibi ajan hikayeleri de olan kitabın ardından, Fransız bir gazetecinin yazdığı köşe yazısından, katolik piskoposların romanda ortaya atılan iddiaları gündemden düşürmek için yaptıkları açıklamalara kadar giden bir süreç

başladı. Henüz yalnızca Türkçe olarak yayınlanan kitap bir anda Avrupa’nın ilgi odağı oldu.

hazır cevaplar

EPSİLON Yayınları’ndan çok ilginç bir kitap çıktı. "Tarihe Geçen Hazırcevaplar" kitabını Akın Alıcı derledi. Kitaptan bazı alıntıları sunuyorum. Hepimiz kendimize göre bazı dersler çıkarabiliriz
Tufan Türenç - Hurriyet

Ünlü bilgin Albert Einstein’ın bir sözüyle başlayalım:

"3. dünya savaşının nasıl olacağını bilmiyorum; ama 4. dünya savaşının taş ve sopalarla olacağını biliyorum."

.........

Kulakları normalden büyük olan ünlü bilgin Galileo Galilei’ye geveze bir adam, "Üstad kulaklarınız bir insan için fazlaca büyük değil mi?" diye sorar.

Galileo yaptığı işten başını kaldırarak adamı süzdükten sonra şöyle der:

"Evet, benim kulaklarım bir insan için biraz fazlaca büyük; ama seninkiler de bir eşek için fazlaca küçük sayılmaz mı?"

.........

Yazar Bernard Shaw, Başbakan Churchill’i "Pygmalion" adlı tiyatro oyununun galasına davet ederek şöyle bir not gönderir:

"Size iki bilet ayrıldı. Bir dostunuzu da getirin, eğer varsa..."

Churchill hemen bir not karalayarak ünlü yazara yollar:

"İlk gece gelemeyeceğim için üzgünüm. Fakat ikinci gece gelebilirim, eğer hálá devam ederse."

.........

Bir toplantıda Eflatun’a sorarlar:

"İnsanlarda gözlemlediğiniz ve sizi en çok şaşırtan davranışlar nelerdir?"

Eflatun şöyle yanıtlar:

"Çocukluktan sıkılırlar, büyümek için acele ederler; sonra çocukluklarını özlerler...

Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler, ardından sağlıklarını geri almak için para öderler...

Yarından endişe ederken bugünü unuturlar, dolayısıyla ne bugünü ne de yarını yaşarlar.

Böylece hiç ölmeyecek gibi yaşarlar; ama hiç yaşamamış gibi ölürler."

.........

İspanya Kralı, Napoleon Bonaparte karşısında yenilmiş ve esir düşmüştü. Her şeyini yitiren kralın gururu da incinmişti. Fakat kral bunu belli etmeme gayretiyle Napoleon’a şöyle der:

"Siz yalnızca para, altın ve toprak elde etmek için savaşırsınız. Oysa biz onur ve namus için savaşırız."

Kralın içinde bulunduğu durumu anlayan Napoleon şu yanıtı verir:

"Doğru söylüyorsunuz, kimin neye gereksinimi varsa onun için savaşır."

.........

Ünlü ressam Picasso bir gece evine dönerken kapıda evine girmeye uğraşan bir hırsızla karşılaşır. Yakalamaya fırsat kalmadan hırsız kaçar. Derhal evine giren Picasso, hırsızın resmini çizerek polis merkezine gönderir. Bir hafta sonra ünlü ressama şu bilgi verilir:

"Sayın üstad! Gönderdiğiniz resim üzerine çoğu sakat olmak üzere yirmi kişi, iki at, bir kedi ve birkaç adet konserve kutusu yakalanmıştır..."

.........

"Guernica" adlı tablo Picasso’nun en ünlü eseri olarak bilinir. Savaşın acı yüzünü net olarak gösteren bu büyük tabloda 27 Nisan 1937 yılında İspanya iç savaşı sırasındaki Alman bombardımanı sembolize edilir.

O dönemde Picasso, Paris’te bulunuyordu. Atölyesinde tablosunu tamamlamak üzereyken içeri bir Alman subay girer. Resme uzun uzun baktıktan sonra, "Bu resmi sen mi yaptın?" diye sorar.

Picasso öfkeli bir şekilde, "Hayır! Siz!.." der.



16 Eylül 2006

komikaze :)





"Arkadaşlar aranızda karikatür sevmeyen var mı?" Bildiginiz siteleri paylaşırsanız iyi olur.

tuvalet temalı restorant



bu insanlar bir acayip yapmadan duramıyorlar sanıyorum. Diger resimlere buradan bakabilirsinz.

ünlüler




birileri sanırım bu ünlülerden cok feci halde nefret ediyor. ünlülerin en igrenç hallerini burada göreceksiniz

yumurta deyip geçme




ilginç tasarımlara buradan bakabilirsiniz.

biracı



Ben şişman değilim, o mu o bira göbegi!

World's Most Beautiful News Reporter hak veriyorum bende %85

yeni apple player



bunu begenmediyseniz alttakinden verelim:)


link

Japonca bir site

ilginç tasarım evler



Buradan
digerlerine bakın. Ve tavsiye bu blogu takip etmeyi unutmayın :)

12 Eylül 2006

ingilizce

Türkce: Afyonkarahisarlılaştıramadıklarımızdan mısınız?
İngilizce: Are(1) not(2) you(3) one(4) of(5) those(6) people(7) whom(8) we(9) tried(10)unsuccessfully(11) to(12) make(13) resemble(14) the(15) citizens(16) of(17) Hashish(18) Black(19) Tower(20)

[emrex.org // resimm] büyük












--
Posted by =>emrex.org<= to emrex.org // resimm at 3/11/2006 12:57:00 PM

[emrex.org // resimm] gizemli resimler


resimlerde ilginç objeler saklı
birinci resimde gül içinde bir çift var.
ikincisinde ise ........ var :) bulamadınız mı yok sa?
gizemli resimler (sunu)


[depo] 3/20/2006 12:39:00 PM

http://photowebs.blogspot.com/2006/03/transparent-butterfly.html Şeffaf kelebekler

:)

siyahbeyaz


siyahbeyaz
Video sent by emrex

ayyildiz

[emrex.org // resimm] 1/31/2006 12:50:00 PM

bir uzaylı görsem ne yapardım

1.Çığlık atarım

2.Korkudan donup kalırım

3.Bayılırım

4."Vay anasını, adamlar yapmış beaa" derim

5.Selam veririm

6."Hemşerim memleket nere" diye sorarım

7.Kelime-i Şehadet getiririm

8.Uzay mekiğine atlar hemen Dünya'dan tüyerim

9.Tokatlarim hemen

10.Orasini burasini ellerim

11.Ben körüm, göremem

12. Mahmut sen misin? Oglum çikar kostumu, hey Mahmut, Mahmut, Annnnnnneeeeeee.......

13.-taşlarımm

14.fotoğrafını çekerim...

15.Oralarda havalar nasıl diye sorarım

16.işi ticarete dokerim... ufo için otopark parası isterim. vermezse ufosunu çizerim.....

17.Saçma sapan sorular sorup ona burasının Türkiye olduğunu ve Dünyadaki
diğer yerlerden farklı bir yer olduğunu anlatmaya ve bıktırmaya çalışırım

18.bas git ülen zaten bisürü abaza vardı birde sen gelme derim

Siz hangi renksiniz?

Image hosted by Photobucket.comİnsan ilişkilerinde
4x4lük İletişim
Oğuz Saygın
Hayat Yayınları

Kapaktan: Türkiye'nin en çok okunan kişisel gelişim yazarlarından Oğuz Saygın bu eserinde kişileri;-Sarı karakterliler-Kırmızı karakterliler-Mavi karakterliler-Yeşil karakterliler olarak gruplandırıyor.
Herbir renkteki karakterlerin temel özelliklerini, renklerinin baskın özelliklerini, diger renklerler karışımlarını, üstün yönlerini, zayıf yanlarını ve iletişimde dikkat etmesi gereken yönlerini tek tek ele alıyor. Bu renkteki karakterlerin birbiriyle olan iletişimlerinde dikkat edecegi temel noktalara deginiyor. İletişimin etkili olabilmesi için her bir renge hayati önerilerde bulunuyor.

SARI
Girişkendirler
Ayrıntılar üzerinde düşünmezler,
Çalışma alanları dağınıktır,
Hayata "Beni Farket" mesajı verirler,
Onları toparlayacak birine ihtiyaç duyarlar.
Eğlenceli, konuşkan, döküp saçan, unutkan, dikkatsiz, çabuk kanan, hazır cevap, çocuk ruhlu, parlak fikirli, ikna edici, çabuk arkadas olabilen, çok meraklı

MAVİ
Mükemmelliyetçi
Daima tedbirli
Her zaman kurallardan yana
Derli toplu düzenli
Olayların olumsuz yanlarını görüp kaygılanan
Planlı programlı
DetaycıMeraklı,araştırmaya yönelik
Riskleri önceden gören
Ciddi ağırbaşlı
Yetenekli

KIRMIZI
Hep dik durmaya çalışırlar; kimseden yardım istemezler
Kendilerini daima "haklı" görme eğilimleri vardır
Eleştirilmekten hoşlanmaz ve hiçbir sözün altında kalmazlar
Kararlı iş bitirici ve sonuç odaklılar
Yönlendirilmeyi sevmez, bağımsız hareket ederler
Doğuştan liderdirler
Özgüvenleri yüksektir
Kendi hedeflerini kendileri gerçekleştirmek isterler
İş odaklı organizasyon yetenekleri fazladır
Güçlü istekleri vardır ve asla vazgeçmezler

YEŞİL

İnce ve düşündürücü espri anlayışına sahiptirler
Çok rahattırlar
Kendileriyle barışıktırlar
Diger karakterlere nazaran soguk kanlıdırlar
Çatışmadan çok çekinirler
Parolaları, evde barış, işyerinde barış ve cihanda barıştır
Biran evvel işlerini bitirip dinlenmek isterler
Dogal arabulucudurlar
Hallerinden hep memnun olurlar
Çok sabırlıdırlar
İçlerinde fırtına koparken dışardan sakin görünebilirler
Fazla enerji harcamayı sevmezler
Kimseyi kırmak istemezler

Karakter Karışımları
Kırmızı-Sarı: Girişken
Kırmızı-Mavi: İş odaklı
Mavi-Yeşil: Temkinli
Yeşil-Sarı: İnsan odaklı
Kırmızı-Yeşil: Med-Cezir
Sarı-Mavi: Çelişki

Çok ilginç, farklı bir çalışma mutlaka edinip okuyun.Siz hangi renksiniz??

istikbal marşı ?

Cem Yılmaz'dan İstikbal Marşı
Cem Yılmaz, Mehmet Akif Ersoy'un İstiklal Marşı'na nazire yaparsa nasıl olur, aşağıdaki gibi olur...

İŞTE CEM YILMAZ'DAN İSTİKBAL MARŞI:

Bakma, dönmez şafak vakti yurttan kaçan o alçak
Dönmeyip Amerika'da, arlanmaksızın yaşayacak.
O benim milletimin hırsızıdır, yurdu soyacak,
Hortumladıkları benimdir, milletimindir ancak.

Çalma kurban olayım hepsini, ey hırslı çakal
Gariban halkımada bir pul, bırakacak kadar al
Olmaz sana gotürdüğün paralar sonra helal
Hakkını vermezsen burdaki ortaklarının behemal


Ben ezelden beri aç yaşadım, aç yaşarım
Hangi hükümet beni kurtaracakmış? Şaşarım
Kurumuş musluk gibiyim, ne akar ne taşarım
Yırtsam da bir tarafımı, hiç görülmez başarım.


Mali Krizler, yoluna örmüşse çelikten duvar,
Benim cağız, ceğiz diyen bir hükümetim var
Bağırsın korkma, nasıl işimize burnunu sokar
Avrupa Birliği denen tek dişi kalmış canavar.


Arkadaş, Meclise namusuyla çalışanları uğratma sakın
İşe aldıracakların, olsun hep sana yakın
Gelecektir, cezanı vereceği günler Hakkın
Kim bilir belki yarın, belki yarından da yakın.


Yaktığın yerleri orman diyerek geçme, tanı
Çalışanı işten at, doldur kadroya yatanı
Gözleri açık yatır seni kurtaran atanı
Satılmadik o kaldı, durma satıver vatanı.


Sermaye mutlu olsun, olsa da çevre feda
Semizletin Apo'yu, mezarında dönsün Şüheda
Uydurma kanunlarla Meclisten getirin seda
Onbin Yıllık tarihe, yurdum ederken veda.


Cümlenizin bu yurdu yok etmek mi emeli?
Yediginiz herzelere başka ne demeli?
Oyuverin altını, iyice sallansın temeli
Yurdumun ki, sonunda vatandaş kükremeli....


O zaman durur belki gözümden akan yaşım
O zaman doğrulur belim, yukarı kalkar başım
O zaman boşa gitmez yıllar süren uğraşım
HESABINI VERİP TE GİTTİĞİNİZ GÜN KARDAŞIM...


Dalgalanın sizde dolar gibi şimdi ey suçlular
Olsun artık soyguncuya vurulacak bir yular
Ebediyen, öyle yok hesapsız bir iktidar
Hakkıdır Garip yasamış vatandaşın da gülmek
Hakkıdır ezilmiş milletimin aydınlık bir İstikbal

küçük kız

Bu gördüğüm sen misin ,
ne oldu sana böyle küçük kız , nasıl kıydın kendine?
Hangi duvarın dibinde kursuna dizdirdin o ele avuca sığmayan, a kartallar gibi yükseklerden ucan tutkularını?
Hani o pırıl pırıl bakışların , o kocaman gözlerindeki ışıklara ne oldu?
Hangi pazarda sattın, o bütün bedeni rüzgara tutulmuş bir yaprak gibi titreyen saf öfkelerini?
Kim çaldı senden o kalbinin derinliklerinden kopup gelen kahkahalarını ?
Nerede unuttun yüreğinin bütün gücüyle sarsılmaları?
Nerede şiirlerin, nerede kaldı şiir gibi yasamın,nerelere gömdün içinde kopan kıyametleri?
o engin kadınlığının üzerine geçirdiğin zırhın anahtarını nereye attın küçük kız?
Nasıl çıkarıp atabildin ruhundaki insanları mıknatıs gibi çeken o pozitif enerjiyi ?
kadehlerin kadife yumuşaklığında tokuşturulduğu dost sohbetlerindeki ışıldayan gülüşüne ne oldu?
küçücük mutlulukları bile ?işte hayat bu? diyerek büyük bir sevinçle karşılayan sen nasıl olup ta vazgeçtin hayata asılmaktan?
bir masum öpücüğü bile kutsallaştıran derin duygularını, ne çabuk kaldırıp attın içinde yarattığın cop dağlarının bir yerine ?
Olum bile korkarken senden bir zamanlar, nereden aklına geldi şimdilerde Azrail?e komşuluk senaryoları ?
Kim öğretti sana kinden ve intikamdan kaleler inşa etmeyi , kim girdi kanına ki nefret eder oldun o her birini birer roman kahramanı kadar sevdiğin insanlardan?
hangi tozlu raflarda unuttun , hayatı daha da şiirselleştirmek üzere uykularını feda ettiğin projelerini ?
Hangi hayat katilinden öğrendin , seni sen yapan yanlarına bir profesyonel gibi tetik çekmeyi?
ne oldu da ağır gelmeye başladı sana , boynunda mahallenin delisi olduğunu haykıran madalyayı taşımak?
kimler fısıldadı kulağına, daha otuzuna gelmeden hayata sırtını donen gerektiğini ?
o kadar kolay mı olacaktı, çılgınlıkları adsız bir mezara gömerek akıllı uslu bir kadın olmayı başarmak ?
Nasıl kıyabildin aşka, kimler vazgeçirdi seni delişmen sevdalarından hangi teoriyle ikna ettiler seni görkemli sevişmelerinden uzak durman için ?
Bir gezgin bir şehir gerillası iken, küçük bir eve , bir çocuğa ve seni asla anlamayacak bir kocaya ?sahip? olan ?iyi? bir kadın oldun sen yani?
Aman tanrım!
Hatırlıyor musun? Bir aksam vaktiydi ve o kocaman gözlerinle bakarken bana, ?büyüme sakın küçük kız? demiştim sana .
Yoksa beni dinlemedin de , büyüdün mü şimdi sen?

Halim Bahadır

ferrasiz bilge

"ferrarisini satan bilge" ile röportaj Küresel isyanın bir parcasıyım- Ntv

lk kitabını bir fotokopicide bastırıp dağıtarak yazarlığa başladı. Kitabını kapı kapı dolaşarak sattı, Rotary klüpleri, kitap fuarları, hatta arabasının bagajında... Okuyan beğendikçe kitabın ününün kulaktan kulağa yayıldığını ifade ediyor. 'Ferrari'sini Satan Bilge'nin 'proto-metni' olan bu kitap kaç sattı diye sorduğumda ise, şaşırtıcı bir yanıt aldım: 10.000. Şarma şimdilerde ise, bir uluslararası şahsiyet. Okurlarıyla www.robinsharma.com adresinden iletişim kuruyor. İngiliz Kraliyet ailesiden, rock yıldızlarına, Forbes 500 listesindeki şirketlere yaşam koçluğu danışmanlığı yapıyor, konferanslara katılıyor.

paris hilton



Sadece kalabalıklara el salladığınız için size 200 bin dolar ödendiği doğru mu?

- O da bir şey mi? Geçenlerde Avusturya'ya gittim, sadece kalabalıklara gülümseyip, el salladığım için 1 milyon dolar ödediler.

Aman Allah'ım!

- "Merhaba" dedim ve onlara "Avusturya'yı seviyoruuum" diye seslendim.

Peki niye seviyorsunuz Avusturya'yı?

- E bana 1 milyon dolar ödüyorlar!

O, Kalabalıklara el sallayıp 1 milyon dolar kazanan kadın. Hurriyet

avrupa yakası

Avrupa yakası yeni sezon bölümlerini sabırsızlıkla bekliyorum.
İzleyenler biliyorlardır, sezon sonu bölümünde Ata Demirer (?) diziden (askere gitme sebebiyle) ayrıldı. Yaptıgım araştırmalarda şöyle bir bilgi buldum.

Tolga Çevik, Asuman DAbak, Peker Açıkalın'lı Avrupa Yakası, eylülde 7 bölüm yayınlanacak. O 7 bölümdeki performans dizinin kaderini belirleyecek. Her ne kadar şimdilik 100'üncü bölümde bitecek gözükse de, benim hissiyatım dizinin yeni kadrosuyla 100'den sonra da yola devam edeceği yönünde...

Burhan Altıntop rolündeki Ergin Günaydın ise ayrı bir tat. Sanırım dizinin devamını sağlayacak kişi olacak. Ayrıca kadroya yeni giren isimlerden sonra dizinin bitmesi biraz zor geliyor. Gülse Birsel (?) kalemini konuşturmaya devam edecek sanıyorum.

Güncelleme: Gülse Birsel röportajı- sabah gazetesi

Atatürk ve İslam

radikal gazetesinin haberi 1933 de Atatürk'le yapılan bir söyleşi

Türk halkının uzun zamandan beri ezberden okuduğu bazı Arapça duaların gerçek manasını anladığı zaman tiksineceğini söylüyor. Kuran'dan alınan bir Arapça bölüm okudu.
Bu duada Hz. Muhammed amcası ile amca kızının yaptıkları bir şeyden ötürü cehenneme gitmeleri için beddua eder.* "Düşünen bir Türk'ün böylesi bir duayı okumaktan elde edeceği dini ilhamı veya dine ilgi göstermesini tahayyül edebilir misin?" dedi. Bu fikrini geliştirdikçe ben de gitgide Kuran'ın Türkçe okunmasını teşvik etmesinin sebebinin Kuran'ın Türkler arasında gözden düşmesi olduğu neticesine varıyorum.


Güncelleme(7/9/06): Dünkü haberin ardından bugün haberin yankıları radikalde verilmiş. Çeşitli yazarların görüşleri aktarılmıştır.

Atatürk'ün ilk kez gün ışığına çıkan ve 'dine nasıl baktığını' anlatan söyleşisi yankı uyandırdı. Baskın Oran Atatürk'ün tanrı inancı taşıdığını ancak dindar olmadığını söylerken Halil Berktay, 'Pozitif bilimciliği yükselten ve dini iskonto eden nesilden' dedi.


Konuyla ilişkili diger yazılar: Vatan gazetesi- Ruhat Mengi

Renkler

Dogum gününe göre rengin:
23 aralık/ 1 ocak kırmızı
2 ocak / 11 ocak turuncu
12 ocak / 24 ocak sarı
23 ocak / 3 şubat pembe
4 şubat / 8 şubat mavi
9 şubat / 18 şubat yeşil
19 şubat / 29 şubat kahve
1 mart / 10 mart turkuaz
11 mart / 20 mart bej
21 mart siyah
22 mart / 31 mart mor
1 nisan / 10 nisan lacivert
11 nisan / 20 nisan gümüş
21 nisan / 30 nisan beyaz
1 mayıs / 14 mayıs mavi
15 mayıs / 24 mayıs altın
25 mayıs / 3 haziran krem
4 haziran / 13 haziran gri
14 haziran / 23 haziran kestane
24 haziran gri
25 haziran / 4 temmuz kırmızı
5 temmuz / 14 temmuz turuncu
15 temmuz / 25 temmuz sarı
26 temmuz / 4 ağustos pembe
5 ağustos / 13 ağustos mavi
14 ağustos / 23 ağustos yeşil
24 ağustos / 2 eylül kahve
3 eylül / 12 eylül turkuaz
13 eylül / 22 eylül bej
23 eylül zeytin yeşili
24 eylül / 3 ekim mor
4 ekim / 13 ekim lacivert
14 ekim / 23 ekim gümüş
24 ekim / 11 kasım beyaz
12 kasım / 21 kasım altın
22 kasım / 1 aralık krem
2 aralık / 11 aralık gri
12 aralık / 21 aralık kestane
22 aralık nefti
_________________________________________

Kırmızı= Şirin ve sevgi doludur. Her zaman aşık olmasını sever. Genellikle neşeli ve hareketlidir ama arada mutsuz olduğu anlarda yok değildir. İnsanlarla iyi ilişkiler kurar, çekingenlik yapmaz.

Mor= Gizemli, çekici, anlayışlı, insanları etkilemeyi seven, asla bencil olmayan bir yapısı vardır. Arkadaşları arasında oldukça popülerdir. Gününün nasıl geçeceği belli olmaz, çünkü psikolojik durumu çok çabuk değişir.

Krem= Yarışma ruhuna sahip ve sportiftir. Kaybetmeyi asla sevmez ve çoğunlukla neşelidir. Güvenilir ve dışa dönüktür. Aşkı dikkatlice seçer, ancak çabuk aşık olmaz. Doğrusunu bulmak için uzun süre beklemeyi tercih eder.

Bej= Sakindir, ama hemen strese girebilir. İlişkilerinde kıskançtır, küçük şeylerden mızmızlanır. Sezgileri güçlüdür ve çalışkandır, bencilliği hiç sevmez. Ayrıca merhametlidir. Arkadaşları için her türlü fedakarlığı yapar.

Nefti= Zevklidir, görünüşüne çok önem verir; materyalist de denebilir. Hayatı ve kariyeri için çok ve düzenli çalışır. Ekonomiktir. Gereksiz risklere girmez. Liderlik, ruhunda vardır. Arkadaş edinmekte üstüne yoktur.

Gümüş= Hayal gücü yüksektir. Bu yüzden orijinal fikirleriyle ünlüdür. Utangaç, hırslı, gururlu, kendine güvenen ve yeni deneyimlere açık bir özelliği vardır. Kolay öğrenir. Çapkınlıkları yüzünden aşk hayatı biraz karışıktır.

Gri= Çekici, hayat dolu, dost canlısıdır. Hayal gücü fazlasıyla yüksektir. Duygularını asla gizlemez, bazen bencil olur. Başkalarının gününü aydınlatır, doğru sözü doğru yerde söyler.

Beyaz= Tutkulu ve hırslıdır. Bu yüzden çabuk kıskanır ve her şeye kolay tepki veremez. Asil bir ruhu vardır, takdir etmeyi de bilir. Bazen kendini diğer insanlardan farklı ve üstün görür.

Yeşil= Her ortama ayak uydurur, kolaylıkla yeni insanlarla tanışır. Zarif, lüksü seven, kendine güvenen, sağlığına düşkün, kararlı, sabırsız ve başkalarını yönlendiren bir tiptir. Hayatının tek ve gerçek aşkını bekler.

Siyah= Sağlam yaratılışlı, cesur, güçlü, bağımsız ve girişkendir. Acıma duygusu pek yoktur. Bir karar almadan evveli uzunca bir süre düşünür, ayaklarını yere sağlam basar. Aşkı da farklı yaşamayı sever.

Altın= Neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilir. Neşeli, adil ve dışadönüktür. İnsanları etkilemeye çalışmaz. Çok kolay huzursuzluğa kapılır. İlişkilerinde hassastır, bu yüzden aradığını bulmakta güçlük çeker.

Zeytin yeşili= Sakin ve yumuşak mizaçlıdır. Şiddeti sevmez, kavgadan her zaman uzak duru. Yerine göre davranmasını ve konuşmasını iyi bilir. Hassas, nazik ve neşelidir. Kıskançlıktan hoşlanmaz. Adalet duygusu gelişmiştir.

Pembe= Her zaman yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışır. Diğer insanları korumayı ve onlara yardım etmeyi sever. Ancak zaman zaman olumsuz düşüncelere sahiptir. Masallardaki gibi bir aşk ister.

Kahve= Hareketli ve sportiftir. Başkalarını kendine yaklaştırmaz, kimseyle kolay kolay yakınlık kurmaz, kuramaz. Ancak buna rağmen çabuk aşık olur. Ateşi de çabuk söner. İdeal olanı bulana kadar da arayışlarını sürdürür.

Sarı= Abartısız, müşfik, cömert ve tatlı bir tiptir. İnsanlara güvenir, ilişkilerde önder olma ruhuna sahiptir. Asla altta olmayı sevmez. Başkaları için karar vermeye bayılır. Romantik bir aşk arar.

Mavi= Kendine fazla güvenmeyen, gerektiği zaman cesur olabilen bir yapıya sahiptir. Artistik bir doğası vardır ve aşık olmayı sever. Kalbinin sesini dinlemek yerine mantığını kullanmayı tercih eder.

Kestane= Zeki, güçlü bağımsız ve ne yapacağını bilen biridir. Sosyal olmayı sever, ancak başkalarını düşünmeden kendi bildiğinide yapmaktan kaçınmaz. Espriden anlar. Akıllı ve pratik olmasına rağmen tembelliği de sever.

Lacivert= Dikkat çekici, zevkli, yaşamayı seven ve hayata bağlı bir tiptir. Genellikle yaptığı işe konsantre olmakta güçlük çeker. Aşkta duygusal, hassas ve tutkulu olabilir. Birisine kızdığı zaman çok zor affeder.

Turuncu= Sorumluluğu ve uyumlu ilişkiler kurmayı sever. Bir şeye ulaşmak için çok çalışır, rekabetçidir. Arkadaşlık konusunda kimseye güvenmez, ancak doğru insanı bulunca ona sonsuza kadar güvenebilir.

Turkuaz= Duyguları aniden ve kolay değişebilir. Genellikle yalnızdır. Seyahat etmeyi sever. Sadık ve iyi bir dinleyicidir, fakat anlatılanlara kolay inanır. Aşkı bulmak ona göre zordur, aşk yüzünden çok kolay incinebilir

shakira-hips dont lie




video:google

göz zevkinizi kacırabilir ona göre +16 :)

angelina ve cocukları

Haber ve resimler burada . bilindigi gibi Brat Pitt Ocean 13 de oynuyor.

uykulu gözler

Can you guess which one is sleeping? The answer is none of them. Japanese eyes always look very small. don't you agree?

Aslında uykulu olan falan yokmuş, japonlar hep böyle bakarlarmış :)

köpekcikkler2

devamı

resimlerde şekilden şekile sokulan köpekleri göreceksiniz.

bulutlar



vizyon tele


video:youtube

sagır oda

Kanal D ekranlarında yakında başlıyacak bir dizi(!). Kurtlar vadisini hiç izlemeyen biri olarak beni fazla çekmiyor. Ama fragmanları (aşagıdaki videolar) ilginç, ayrıca Soner Yalçın ismi üzerinde durmak lazım. Umarım fantazi bir dünya kurulmaz, bizde merakımızdan tarihimizi tekrar okur ögreniriz.

edit: Soner Yalçın Kurtlar Vadisi'nde de senaryo çalışması yapmış :?

1-


(video: youtube)

http://www.sagiroda.net/

hitler 2. dünya savaşında ölüm kamplarına gönderdiği yahudilerden tonlarca altın topladı. yıl 1944. savaşın kaybedileceğini anlayan naziler, bu altınları güvendiği isimlere emanet etti. bunlardan biri türktü. ve yıl 2006... istanbul'daki altın savaşını kazanan istihbarat örgütü türkiye'nin kaderini de belirleyecek.

mtv music awards

güncelleme: resimlere buradan bakabilirsiniz


MTV müzik ödüllerinde ünlüler buluştu

MTV müzik ödülleri, dün gece düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

Paris Hilton, şarkıcı eşi Marc Anthony'yle boy gösteren Jennifer Lopez, saç şekli ve makyajıyla Marilyn Monroe'yu hatırlatan Christina Aguleira ve ABD'nin en seksi kadınlarından biri olarak gösterilen Jessica Simpson ilgi çekti.

Tören bir albüm çıkaran Justin Timberlake'in performansıyla başladı.

En iyi video klip ödülünü açıklamak üzere Jennifer Lopez sahneye çıktı. Lopez, mini etek ve başını tamamen kapatan saç bandıyla dikkatleri üzerine çekti.

Gecede, yılın 'en iyi video' ödülünü, 'I Write Sins not Tragedies' adlı şarkısına çekilen video kliple 'Panic! At The Disco' aldı.

Grup ödülü almak üzere sahneye geldiğinde, ön sıradan bir seyirci sahneye fırladı, sanatçılardan birinin mikrofonunun kapıp, "MTV hiçbir zaman kendi gösterimi yapmama izin vermedi" diyerek konuşmaya başladı.

Lopez'in elinden ödülü almaya çalışan ancak başarılı olamayan seyirci, güvenlik görevlileri tarafından sahneden uzaklaştırıldı.

Lopez'i şaşkınlığa uğratan eylemin gerçek mi yoksa gösterinin bir parçası olup olmadığı anlaşılamadı.

Yedi ödüle birden aday gösterilen Shakira ise, 'Hips Don't Lie' şarkısıyla sadece en iyi koreografi ödülünü alabildi. Shakira, tek ödül alsa da belki de gecenin en büyük alkışını topladı.

İkinci çocuğuna hamile olan Britney Spears ise geceye katılamadı.

Ödüle layık görülen diğer isim ve çalışmalar:

'En iyi erkek video': James Blunt - 'You're Beautiful'
'En iyi kadın video': Kelly Clarkson - 'Because of You'
'En iyi grup video': The All American Rejects - 'Move Along'
'En iyi rock video': A.F.I. - 'Miss Murde'
'En iyi R&B video': Beyonce, Slim Thug ve Bun B - 'Check On It' (Pembe Panter)
'En iyi dans videosu': Pussycat Dolls ve Snoop Dog: 'Buttons'
'En iyi rap video': Chamillionaire ve Krayzie Bone - 'Ridin'
'En iyi hip-hop video': The Black Eyed Peas, 'My Humps'
'En iyi pop video': Pink - 'Stupid Girls'
'En iyi yeni artist': Avenged Sevenfold - 'Bat Country'
'İzleyicinin seçimi': Fallout Boy - 'Dance, Dance'
'En iyi yönetim': Gnarls Barkley - 'Crazy'
'En iyi koreogrofi': Shakira ve Wyclef Jean - 'Hips Don't Lie'
'En iyi sanat yönetmenliği': Red Hot Chili Peppers - 'Dani California'
'En iyi özel efektler': Missy Elliot - 'We Run This'

köpekcik



köpek çeşitlerine bu sayfadan bakabilirsinz.